Fasıl Zamir:
Arapçada mübteda genellikle marife haber ise nekradır. Ancak bazen vurgu yapmak için haber marife olarak yani "el" takılı gelebilir. Bundan dolayı haber el takılı geldiğinde mübteda ve haberi sıfat tamlaması zannetmemek için haberin önüne bir zamir gelir. Bu zamire de "Fasıl Zamir" denir.
Fasıl Zamirin Kullanım Kuralı:
Fasıl zamir, mübtedayla zamir yönünden uyumlu olmalıdır.
Örnek:
عَلِيٌّ هُوَ الْمُعَلِّمُ(Ali öğretmendir)
Cümlede de gördüğünüz gibi haber el takılı. Mübtedayı haberden ayırmak için haberin önüne bir fasıl zamir gelmiş. Bu fasıl zamir ise mübtedanın zamir değeri ile uyumlu olmak zorunda. Ve Ali tekil müzekker olduğu için huve (هو) zamiri kullanılmalıdır.
Fasıl zamirin Kur'an-ı Kerimde kullanımı oldukça fazla. Örneğin،
أُولئِكَ هُمُ المُفْلِحُونَ (nur 51)
Onlar kurtuluşa erenlerdir.
إنَّكَ أنْتَ السَّمِيعُ العَلِيمُ (Bakara 127)
Şüphesiz sen işitensin, bilensin.
Ancak fasıl zamir sadece haber el takılı geldiğinde kullanılmaz. Bazen mübtedanın uzun olduğu cümlelerde de fasıl zamir kullanılır. Böyle durumlarda haberin marife (el takılı) olma zorunluluğu yoktur.
صَدِيقِي الذي رَأيْتُهُ في السُوقِ أمس هُوَ طَبِيبٌ
Dün çarşıda gördüğüm arkadaşım doktordur.
Yorumlar
Yorum Gönder